Merkez Bankası Faizi Ne Zaman İndirecek! Ekonomistler Ne Dedi?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ülke ekonomisinin nasıl yönde gideceğini bizlere gösteriyor. Peki, TCMB faizleri indirecek mi?
TCMB faiz politikaları, ekonomik büyümeyi, enflasyonu ve döviz kurlarını doğrudan etkileyebiliyor. Bu yüzden, faiz indirimi başta olmak üzere birçok detay insanlar tarafından merakla takip ediliyor. Özellikle, TCMB’nin faiz indirimi ile ilgili mevcut beklentiler süreci bizlere net şekilde anlatıyor. TCMB’nin faiz indirimi gerçekleştirme olasılığı, yıl sonuna kadar özellikle yatırımcılar ve ekonomi analistleri tarafından değerlendirme altına alınıyor. Ancak, Merkez Bankası’ndan bu yönde net bir sinyal gelmedi.
Ekonomistler Ne Dedi?
TCMB Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay da faiz indirimi konusunda temkinli bir yaklaşım sergiledi. Akçay, “Faiz indirimi şu anda gündemimizde değil. Gevşemenin ön koşulu, aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı düşüş” diyerek, faiz indiriminin sadece enflasyon verilerinin iyileşmesiyle mümkün olabileceğini söyledi. Yapılan açıklamalar, TCMB’nin faiz indirimi kararının yalnızca enflasyon oranlarına değil, aynı zamanda diğer ekonomik göstergelere de bağlı olduğunu bizlere gösterdi.
Ekonomistler, TCMB’nin faiz indirimi konusunda farklı yorumlarda bulundu. Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, Türkiye’nin mevcut faiz oranlarını ve enflasyon seviyelerini değerlendirdi. Bu konuda faiz indirimi konusundaki görüşlerini paylaştı. Demiralp, “Politika faizini yüzde 5’e indiren İngiltere’de enflasyon yüzde 2. Hala yüzde 3 reel faiz var. Faiz indirim sinyali veren ABD’de PCE enflasyonu yüzde 2.5, politika faizi 5.25-5.50. Yüzde 3’e yakın reel faiz var. Türkiye’de politika faizi yüzde 50. Enflasyon yüzde 70’in üzerinde. Faiz indirimi konuşmak için çok erken” şeklinde konuştu. Demiralp, Türkiye’nin mevcut ekonomik koşullarında faiz indiriminin erken olduğunun da altını çizdi.
Mahfi Eğilmez Net Konuştu
Dr. Mahfi Eğilmez, faiz politikaları konusunda önemli bir kuralı hatırlattı. Eğilmez; “Kural çok basit. Enflasyon yükselirken faizi hemen artıracaksın, enflasyon düşerken faizi düşürme işini ağırdan alacaksın. Bunları yaparken bir yandan da ekonomi dışı riskleri düşüreceksin. Tek başına faizle yola çıkarsan sıcak paraya çarpılırsın.” Eğilmez, faiz indiriminin sadece enflasyon oranlarına bağlı olmadığını, ekonomik risklerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini savundu. Bu bağlamda, ekonominin genel durumunun, faiz politikalarının belirlenmesinde etkili bir rol oynadığını gösterdi.
TOBB Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay, “TÜİK Temmuz aylık enflasyon, yüzde 3,23: Yüksek. Ağustosta da yüksek gelirse 2024 içinde faiz indirimi zorlaşır” açıklamasında bulundu. Yüksek enflasyon oranlarının, faiz indiriminin zamanlamasını etkileyebileceğini aktardı.
Ali Hakan Kara Piyasayı Değerlendirdi
Merkez Bankası eski Başekonomisti Prof. Dr. Ali Hakan Kara, faiz indirimi konusunda mevcut piyasa beklentilerini değerlendir. Kara, “Geçen sene sonunda piyasa bu yıl Fed’den 135 baz puan indirim bekliyordu, 4 ay sonra 35 baz puana indi, şimdi 100 baz puana çıktı. Bizde ise bir süredir istikrarlı şekilde faiz indiriminin yılın son çeyreğinde başlaması öngörülüyor. Para politikamız ABD’den daha öngörülebilir” şeklinde açıklama yaptı. Kara, Türkiye’nin faiz indirimine daha temkinli yaklaşacağını ve yılın son çeyreğinde bu adımın atılmasının muhtemel olduğunu ifade etti.
Topkapı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin, küresel piyasalarda yaşanan belirsizliklerin faiz indirimi kararlarını zorlaştırabileceğini belirtti. Alkin, “Talihsizlik şu ki, hazır olmadığımız bir zamanda küresel piyasalarda sıkıntı başladı. Tüm Merkez Bankaları faiz indirmek için erken davranabilirler. TCMB dahil…” diyerek, faiz indiriminin küresel ekonomik koşullardan etkileneceğini vurguladı. Bu, Türkiye’nin faiz politikalarının sadece iç faktörlerle değil, aynı zamanda küresel piyasa koşullarıyla da etkilendiğini göstedi.
Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş, Türkiye’nin sonbaharda faiz indirimi yapmasının zorunlu olacağını söyledi. Demirtaş, “TL aşırı derecede değerli. Ülke aşırı derecede pahalı. Dolar/TL’nin stabil kalması sayesinde yabancılar dolar bazında yüzde 50 kazandı. Uzun vadeye dönen yatırım çok az. Nas ekonomi politikasının bedelini hepimizi kahreden yüksek faiz ile ödüyoruz” dedi. Yüksek faizin, yapısal reformlarla desteklenmediği sürece yabancı yatırımcılar için cazip olacağını ifade etti.
Yabancı Kurumların Beklentisi Ne Oldu?
Yabancı finans kuruluşlarının Türkiye için faiz indirimine dair beklentileri de dikkatleri çekmeyi başardı. Citi Group, Merkez Bankası’nın faizleri kasıma kadar sabit tutmasını öngörürken, UBS, 3. çeyrekte de faizlerin sabit kalacağını tahmin etti. Bank of America (BofA), Türkiye’de en erken faiz indiriminin aralık ayında gerçekleşebileceğini belirtirken Morgan Stanley, ilk faiz indirimi için 2025 Şubat ayını işaret etmişti.
TCMB’nin faiz indirimi yapıp yapmayacağı uluslararası piyasa dinamiklerinden etkileniyor. Ekonomistler ve yabancı finans kuruluşlarının çeşitli yorumları durumun karmaşıklığını gösteriyor. Merkez Bankası’nın enflasyon hedefleri, piyasa koşulları ve küresel ekonomik durumları dikkatle değerlendirmesi gerekecek. Faiz indiriminin doğru zamanlaması ülkenin ekonomik sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.